9 Ekim 2017 Pazartesi

KÖROĞLU EFSANESİ/YAŞAR KEMAL

At yetiştirilen bir köyde çok uzun süre kuraklık yaşanır ve artık insanlar yemek,su bulmak için başka köylere giderler. Sadece bir tane yaşlı at yetiştiricisi,oğlu Yusuf ve de kıratı kalmıştır. Yaşlı adam çok hastadır ve oğluna derki; git kıratı başka yere götür orada bırak oğul oda bizimle perişan olmasın. Oğlu atı başka bir yere götürüp,bırakır ve geri döndüğünde birde ne görsün at aynı yere gelmiş. Birkaç kez daha tekrarlanır bu olay. Baba en son yataktan güç bela kalkıp kıratın yanına gider ve gözlerinden öpüp ona gitmesini söyler. Oğluna, oğlum al atı deniz kenarına götür. O deniz atıdır. Oğlu denileni yapar. At denizi görünce koşarak gider. Adeta denizin üzerinde yürür ve gözden kaybolur.Yaşlı adam ölmeden öne oğluna; ''ne olursan ol kimseye kul köle olma'' der. Yalnız kalan oğlan babasından dolayı daha önceden tanıdığı Bolu Bey'inin yanına gider ve Bey onu atlarının başına seyis olarak alır.Yusuf çok güzel atlar yetiştirir ve bir gün atları otlatırken deniz köpürür,fırtına çıkar,yer yerinden oynar,Kırat denizden çıkıp gelir. Kendine bir eş seçer ve onunla birlikte olur. Ertesi gün yine ve üçüncü gün yine aynı olay tekrarlanır.Kıratın üç çocuğu olacaktır. Yusuf gördüklerini kimseye anlatmaz ve hamile atlara gözü gibi bakar. İlk doğumda tayın ayağı zemine değer ve tay kusurlu olur bu Doru'dur. İkinci doğumda tayın ayağı kuma değer oda kusurlu olur buda Yağız'dır. Üçüncüsünde Yusuf tayı havada yakalar ve üç gün yere bastırmaz. Bu arada Bolu Bey'i ile Osmanlı Padişahının arası açıktır. Padişah Bolu Bey'inden 3 at ister. Beyde Yusuf'a en iyi 3 atı seç gönderelim der. Yusuf hiç istemese de kıratın 3 tayını padişah için Beye götürür. Bey bu tayları görünce çok sinirlenir. Çünkü atlar uyuz gibi zayıf çelimsiz ve çirkindir. Bey Yusuf'u hainlikle suçlar ve gözlerine mim çektirip kovar. Yusuf artık kördür ve oğlu Ruşen Ali'ye derki;sen artık körün oğlusun git kıratı iste Bolu Bey'inden nasılsa uyuz diye hemen verirler. Oğlu gidip ister.Bey'de istersen üçünü de al zaten üçü de uyuz gibi der.Köroğlu sadece Kıratı alır. Ata gül gibi bakarlar ve onu çok iyi bir at yaparlar. Bu arada Bolu Bey'indeki Kıratın kardeşleri de gelişip güzelleştiler.Kıratın güzelliği Bey'in kulağına gitti ve Bey durumu çözdü.Adamlarına gidin Kıratı getirin dedi.Yusuf ve Ruşen Ali olacakları önceden tahmin edip kırata atlayıp kaçmaya başladılar.Onlar önde Doru ve Yağız at arkada gidiyorlardı.Ruşen baba arkamızda atlar var çok hızlılar dedi.Yusuf arkasına bakınca Yağız atı gördü ve oğluna kumsala sürmesini söyledi oraya gelemez dedi.Öylede oldu Yağız at kumsala gelince dondu kaldı çünkü doğumunda ayağı kuma değmişti.Sonra Doru at yaklaştı. Yusuf oğluna çakıllara sür dedi Doru çakıla gelince dondu kaldı çünkü onunda ayağı taşa değmişti doğumda.Bir de peşlerinde Bolu Bey'inin taktığı zebellah gibi Arap Reyhan vardı o yetişti onlara.Yusuf kör haliyle taşı kaldırıp alnının ortasına taşı yerleştirdi ve dev gibi adamı yere serdi.Çünkü ona Kırat yardım etti.Çok yorulmuşlardı Yusuf uyudu rüyasında ona bir dere ve 3 renk köpük gösterildi. Bunları içersen gözün açılır dendi. Oğluna rüyasını anlattı ve git al onları dedi.Oğlu gidip buldu fakat dönüşte çok susadığı için üçünü de içti. İnanılmaz bir sarhoşluk ve zevk yaşadı.Gelip babasına bulamadım dedi. Babası yalan söylediğini anladı ve ona; varsın benim gözlerim açılmasın sen iyi ol.Artık sırtın yere gelmez çok güçlü oldun dedi ve ölmeden önce ona Çamlıbel'e yerleşmesini öğütledi.Babası ölünce yalnız kalan Ruşen Ali'nin aklına Bey'in kardeşi Telli Nigar düştü.Aslında beşik kertmesiydiler ama Bey kızı vezirin oğluyla evlendirecekti. Ruşen Ali çoban kılığında girdi Bey'in sarayına tozu dumana katıp kaçırdı Nigar'ı ve doğru Çamlıbel'e gittiler. Orada ateş yakıp kuş pişirdiler.Dumanı gören Çamlıbel'in sahibi Köse Kenan adamlarını yolladı.Ruşen Ali hepsini alt edip ellerini bağladı.En son Köse Kenan geldi Ruşen'in yanına demek bütün adamlarımı yenen yiğit sensin dedi.Gel benim sarayımda kal ben yaşlandım Çamlıbel'in genç bir lidere ihtiyacı var dedi.Artık kervanları sen keseceksin,Çamlıbel halkına sen bakacaksın dedi.Ertesi gün yola gönderdi Köroğlunu. Ali ilk kervanı durdurdu içinden yaşlı bir adam çıktı.Adama kervanı bırak git dedi.Yaşlı odam ona bağırdı çağırdı utanmıyor musun yaşlı birinin kervanını soymaya dedi ve Ali utanıp geri çekildi.Sonra Bir kadın kervancı başına rastladı onla da aynı diologlar yaşandı geri çekildi ve böyle günler haftalar geçti.Daha bir kervan bile soyamamıştı ki çok büyük kervan ve  önünde bir yiğit belirdi.Ona kervanı bırak git dedi. Oda Köroğluna saldırdı. Ali onu alt etti ve kervanı Çamlıbel'e getirdi.Sonra da 40 gün 40 gece düğün yaptılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder